TÜİK’İN ENFLASYON YALANI
Büyük bir yalan
Tüik’e göre ve Bakan Şimşek’e göre enflasyon düşüyormuş
Büyük bir yalan
Enflasyon temelde ulaştığım verilere göre 2011 yılından itibaren aylık bazda sürekli ama az az artış göstermekte 2015 yılından itibaren bugüne kadar aylık ve yıllık bazda yüksek seviyelerde izlemektedir.
Enflasyon da temel ölçümler TÜİK tarafından her ay paylaşılan tabloda yer alıyor
Bu gruplar arasında ;
Gıda ve Alkolsüz içecekler
Sağlık
Ulaştırma
Giyim ve ayakkabı
Haberleşme
Lokanta ve oteller
Eğitim
Konut
Çeşitli mal ve hizmetler
Ev eşyası
Gibi gruplandırmalar ile Enflasyon oranları gösterilmektedir.
2015 Yılından bu yana aylık ve yıllık bazda artan Enflasyon nasıl oluyor da düşüş gösteriyor , Veriler gerçeği yansıtmıyor.
Sokağa çıktığınızda Market , Manav , Kasap vb yerlerden alış veriş yaptığınızda Yüksek Enflasyon gerçeği ile karşı karşıya kalıyorsunuz.
Açıklanan hiçbir rakam gerçeği yansıtmamaktadır.
Enflasyon bandında geçen ay ile bu ay arasında 10 puanlık bir düşüş’ten bahsediliyor , Bu düşüşün olması için aldığınız her üründe belirgin bir fiyat gerilemesi görmeniz gerekiyor.
Mesela Peynir , Süt , Yumurta da belirgin bir düşüş var mı maalesef yok peki bu enflasayon nasıl düşüyor bunun açıklaması var mı oda yok maalesef.
Neyse Enflasyon nedir ne değildir biraz anlaşılabilecek bir şekilde anlatalım.
Enflasyon Nedir ?
Enflasyonu genel fiyat seviyelerindeki artış şeklinde tanımlayabiliriz. Bu artış para biriminin satın alma gücünün zamanla azalmasına neden olur. Mal ve hizmet fiyatlarının artması, kişi ve işletmelerin daha fazla para harcaması gerektiği anlamına gelir. Enflasyonun temel nedenleri arasında; talebin arzı aşmasını, maliyetlerdeki artışları ve para arzındaki yükselişi sayabiliriz. Uzun vadeli enflasyon beklentilerinin, merkez bankalarının para politikası kararlarını şekillendirdiğini de eklemek isterim.
ENFLASYON: Fiyatlar genel seviyesinin sürekli olarak artmasıdır.
Enflasyonun sebeplerini genellikle; talep fazlalığı, maliyet artışı ve para arzındaki genişlemeler olarak sınıflandırabiliriz. Talep fazlalığı, tüketicilerin satın alma gücünün artması ve piyasadaki ürün veya hizmetlere olan talebin arzı aşması durumunda ortaya çıkar. Maliyet artışlarını üretimde kullanılan girdilerin fiyatlarının yükselmesiyle tanımlayabiliriz.
Örneğin; emek, ham madde ve enerji maliyetlerindeki artışlar doğrudan ürün fiyatlarına yansır. Para arzındaki genişleme ise merkez bankalarının para basması ve kredi koşullarını yumuşatması ile ilişkili. Bu üç ana faktör, birbirleriyle etkileşim içinde olabilir ve enflasyonun yapısını oluşturur. Ekonomik politikaların da enflasyon üzerinde etkili olduğunu eklemek isteriz.
Örneğin döviz kurlarındaki değişiklikler veya uluslararası ticarette yaşanan dalgalanmalar enflasyonu önemli ölçüde etkileyebilir.
Enflasyonun ekonomi üzerinde geniş çaplı etkileri olduğunun altını çizmek isteriz.
Bu etki hem olumlu hem olumsuz olabilir. Hafif düzeydeki enflasyon ekonomik büyümeyi teşvik edebilir. Bunun nedeni, üreticiler için fiyatları artırma ve kâr marjlarını iyileştirme fırsatı sunmasıdır.
Ancak yüksek enflasyon; tüketicilerin satın alma gücünü azaltır, yaşam maliyetini artırır ve tasarruf oranlarını düşürür. Aynı zamanda yatırımcılar için belirsizlik yaratır ve uzun vadeli planlamayı zorlaştırabilir.
Faiz oranları ile enflasyon arasındaki ilişkinin kredi maliyetlerini etkilediğini de eklemek isteriz. Uluslararası ticarette enflasyon farklılıkları döviz kurlarını etkileyebilir ve ihracatçı ülkelerin rekabet gücünü azaltabilir.
Dolayısıyla enflasyonun kontrol altında tutulması, ekonomik istikrar ve sürdürülebilir büyüme için oldukça önemli.
TÜFE (tüketici fiyat endeksi): Tüketici tarafından satın alınan mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki değişiklikleri ölçer.
TEFE (toptan veya fiyat endeksi): Ekonomide üretim faaliyetinde yer alan
maddelerin fiyatlarındaki değişiklikleri toptancı aşamasında ölçer.
Enflasyon deyince akla ilk gelen günlük hayatta çokça kullandığımız mal ve hizmetlerin fiyatlarının artmasıdır.
Ancak mal ve hizmetlerin fiyatları zaman içinde artabilir veya azalabilir.
Enflasyon sadece belli bir malın veya hizmetin fiyatının tek baına artması
değil, fiyatların genel düzeyinin sürekli bir artı göstermesidir.
Yüksek enflasyon paranın alım gücünü azaltır aynı zamanda fiyatlardaki değişimleri anlamayı zorlaştırır.
Enflasyonun Düşmesi : Fiyatların düşmesi , insanların alım gücünün artması gelirlerinin yükselmesi demek değildir.
Enflasyonun düşmesi, fiyatların daha az artması, insanlarınalım güçlerinin daha az azalması ve neticesinde istikrar ve refah demektir.
Enflasyonun Kaynağı Nedir ?
Talep Enflasyonu: Talep enflasyonu genellikle para arzının artmasının tüketimi artırması sonucu ortaya çıkar.
Ekonomideki toplam arzın toplam talebi karşılayamaması sonucu fiyatlar yükselir.
Harcadığımız para miktarı , enflasyonu etkiler.
Bir malın fiyatının artması, aynı mal için daha fazla para harcamamızı gerektirir. Bu da ancak, ya daha az tasarruf yapmamızla ya da gelirimizin artmasıyla mümkün olabilir.
Fiyatlarla beraber gelirler ve harcamalar da artarsa, enflasyon artar.
Artan maliyeti karşılamak için firmalar fiyatlarını artırırlarsa, enflasyona
sebep olurlar.
Maliyet Enflasyonu: Enflasyonu sadece talep değil, aynı zamanda arz da etkiler.
Üretimde kullanılan her türlü maddenin ve işgücünün maliyetinin artması sonucunda fiyatların artışa geçmesi enflasyon yaratır.
Bekleyişlerin Enflasyona Etkisi: Enflasyona dair bekleyişler de enflasyonu etkileyen önemli bir unsurdur. Beklentiler enflasyonun artmayacağı yönünde olduğu sürece talep ve maliyet enflasyonu artışı devam etmez.
Mal ve hizmetlere olan talebin üretilenden fazla olması, girdi maliyetlerinin arması ve enflasyonun artacağı beklentisi enflasyon yaratır.
Enflasyonun Türleri Nelerdir ?
Enflasyon farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Başlıca türlerini; talep kaynaklı enflasyon, maliyet kaynaklı enflasyon ve yapısal enflasyon olarak sınıflandırabiliriz. Talep kaynaklı enflasyon, tüketicilerin mal ve hizmetlere olan talebinin, piyasadaki arzı aşması sonucunda meydana gelir. Bu durum ekonomik büyüme dönemlerinde görülür ve fiyatların artmasına neden olur.
Maliyet kaynaklı enflasyon, üretim maliyetlerindeki artışların fiyatlara yansımasıyla ortaya çıkar. Ham madde fiyatındaki artışları ve işçilik maliyetlerindeki yükselişleri bu tür enflasyona örnek gösterebiliriz. Yapısal enflasyon ise ekonominin yapısındaki değişikliklerden kaynaklanır. Vergi artışlarını, düzenleyici politikaları ve uluslararası ticaretteki değişimleri yapısal enflasyonun nedenleri arasında sayabiliriz.
Talep enflasyonu nedir?
Talep enflasyonu, tüketicilerin satın alma gücünün artmasıyla birlikte mal ve hizmetlere olan talebin piyasadaki arzı aşması durumunda ortaya çıkar. Bu durumun genel fiyat seviyelerinde yükselişe neden olduğunu vurgulamak isteriz. Ekonomik büyüme dönemlerinde sıkça rastlanan talep enflasyonu, aşırı harcamanın ve yatırımın arz tarafının yetişmemesi ile fiyatların artmasına yol açar.
Arz enflasyonu nedir?
Arz enflasyonu, üretim maliyetlerindeki artışların üreticiler tarafından nihai ürün ve hizmet fiyatlarına yansıtılması sonucu meydana gelir. Ham madde fiyatlarındaki yükseliş, işçilik maliyetlerinin artması veya enerji giderlerindeki artış gibi faktörleri maliyetlerdeki bu artışın başlıca sebepleri arasında sayabiliriz. Bu durum piyasadaki arz maliyetlerinin artmasıyla genel fiyat seviyelerinin yükselmesine yol açar.
Yerleşik enflasyon nedir?
Yerleşik enflasyonu, ekonomide uzun süre boyunca devam eden ve halkın fiyat artış beklentilerine entegre olduğu bir enflasyon türü olarak tanımlayabiliriz. Bu durum hem işçilerin ücret artışı taleplerinde hem işverenlerin fiyat ayarlamalarında kendini gösterir. Yerleşik enflasyon, enflasyonun kendini besleyen bir döngüye dönüşmesine ve ekonomik politikaların etkinliğini azaltmasına neden olabilmektedir.
Çekirdek enflasyon nedir?
Çekirdek enflasyon, enerji ve gıda gibi hareketli fiyatları içermeyen mal ve hizmetlerin fiyatındaki değişimi ölçer. Bu hesaplama yöntemi ile enflasyonun altında yatan eğilimler daha net bir şekilde görülebilir. Çekirdek enflasyonun, kısa vadeli fiyat dalgalanmalarından etkilenmediğini belirtmek isteriz.
Hiperenflasyon nedir?
Hiperenflasyon, ekonomide kontrol altına alınamayan, aşırı ve hızlı fiyat artışlarını ifade eder. Bu durumu aylık enflasyon oranlarının %50 veya daha fazla olmasıyla tanımlayabiliriz. Hiperenflasyon; para biriminin hızla değer kaybetmesine, tüketicilerin güveninin sarsılmasına ve ekonomik istikrarın bozulmasına neden olur. Hükümetlerin fazla para basması gibi faktörleri hiperenflasyonun başlıca sebepleri arasında sayabiliriz.
Dezenflasyon nedir?
Dezenflasyonu, ekonomideki genel fiyat artışı seviyesinin yavaşlama eğilimi gösterdiği ancak fiyatların hâlâ artmaya devam ettiği bir süreç olarak ifade edebiliriz. Bu durum, enflasyon oranının düştüğü ancak eksi değerlere ulaşmadığı, yani deflasyona geçiş yapılmadığı anlamına gelir. Dezenflasyon, ekonomik yavaşladığı veya sıkı para politikaları uygulandığı dönemlerde görülür ve maliyetlerdeki artış hızının azalmasını yansıtır.
Deflasyon nedir?
Deflasyonu, genel fiyat seviyelerinin devamlı düştüğü bir ekonomik durum şeklinde tarif edebiliriz. Mal ve hizmetlerin fiyatlarında genel bir azalma anlamına gelir ve para biriminin satın alma gücünün zamanla arttığını gösterir. Tüketici talebinin azalması, üretim maliyetlerindeki düşüş veya arzın talebi aşması gibi çeşitli faktörlerle tetiklenebilir.
Stagflasyon nedir?
Stagflasyonu, ekonominin düşük büyüme veya durgunluk yaşadığı dönemlere yüksek enflasyonun eşlik etmesi olarak tanımlayabiliriz. İşsizlik oranının yüksek olduğu, ekonominin zayıf kaldığı ve fiyatların hızla arttığı bir ekonomik durumu ifade eder. Stagflasyonun ekonomi politikası uygulayanlar için büyük bir zorluk oluşturduğunu eklemek isteriz. Bunun nedeni ise enflasyonla mücadelenin genellikle ekonomik büyümeyi daha da yavaşlatıyor olmasıdır.
Yukarıda anlatmaya çalıştığım başlıklar gibi daha birçok başlık enflasyonu etkileyen faktörlerdir.
Enflasyonu kalıcı olarak düşürmenin yollarından birkaçı Üretim’dir Yatırım’dır , İşgücü’dür.
Üreten Toplum olduğumuzda bazı şeyler düzelecektir burada İktidara önemli görevler düşmektedir.
Enflasyonun en önemli sebebi iktidarın yanlış ekonomi politikalarıdır.
Saygılarımla